Dünyada bugüne kadar 8 bine yakın obezite hastasına “mide kelepçesi” gibi cerrahi yöntemleri uyguladığı bildirilirken Belçikalı Bariatrik Cerrahi Uzmanı Dr. Bruno Dillemans, obezitenin bir salgın haline gelmeye başladığını savundu.
Dillemans, Bursa Cerrahi Derneğince düzenlenen bir toplantıya katılmak üzere geldiği Bursa'da yaptığı açıklamada, halk arasında “şişmanlık” olarak nitelendirilen obezitenin, vücudun fiziksel yapısına uymayacak ölçülerde aşırı derecede yağ depolanması sonucunda oluştuğunu söyledi. Vücudun ideal kilosunun yüzde 20 ya da daha fazla oranda artmasının sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olduğunu ifade eden Dillemans, “vücut kitle indeksi” 30 olanların “obez”, 40'ı geçenlerin ise “ölümcül obez” olarak nitelendirildiğini kaydetti. Dillemans, batı ülkelerinde obezitenin yüzde 20-25 oranında, ölümcül obezitenin ise binde 5-10 oranında görüldüğünü dile getirirken, “Obezite dünya genelinde bir salgın haline gelmeye başladı. Bu yüzden salgın olarak nitelendirebileceğimiz obezite son yıllarda yavaş yavaş değil çok hızlı bir artış gösteriyor” dedi. Belçika'da halkın yüzde 25-30'unun vücut kitle indeksinin 30 veya üzeri olduğunu, obezitenin görülme sıklığı açısından ABD birinci, İngiltere'nin ise ikinci sırada yer aldığını anlatan Dillemans, obezitenin son yıllarda Türkiye'de de hızla artış gösterdiğini vurguladı. Dillemans, dünyada 8 bine yakın operasyonla en fazla obezite ameliyatı yapan bir doktor olarak obezitenin bu hızla yayılmasının çok tehlikeli olduğunu düşündüğünü kaydetti. Dillemans, şunları söyledi: “Bu durum, gelecek yıllarda toplumda hem yaşam süresi açısından hem de yaşam kalitesi açısından sorun yaratabilir. Obezite yüksek tansiyon, diyabet, kalp rahatsızlıkları gibi yandaş hastalıkların da artmasına neden oluyor. Bu artışlar da tabii ki yaşam süresini kısaltıyor. Obezitenin tedavi edilmesinin yanı sıra asıl önemli olan, bu hastalığı önlemek. İnsanların beslenme konusunda bilinçlendirilmeleri, kişi obez haline gelmişse de bunu tedavi etmek gerekiyor. Bu konuda en etkin çözüm de ameliyat.” Genç neslin yeme alışkanlığının ve yaşam şeklinin değiştiğine, egzersiz yapma ve hareket etme sürelerinin azaldığına dikkati çeken Dillemans, çocukların zamanlarının çoğunu televizyon veya bilgisayar karşısında geçirdiklerini, bunun da beslenme şeklini olumsuz etkilediğini belirtti. Dillemans, “fast food” denilen gıdaların obezite açısından tehlike oluşturduğuna işaret ederek, “Özellikle son yıllarda çocukluk çağında da yaygın olarak görülmeye başlayan obezite, ülkelerin geleceği olan genç nesilleri sağlıksızlaştırıyor. Bu konuda bir taraftan ailelerin bilgilendirilmeleri diğer yandan da hükümetlerin geniş çaplı önlemler almaları gerekiyor” diye konuştu. Dillemans, vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan kişilerin yanı sıra kilosu indeksin 35 veya üzerinde olup, obeziteyle ilişkili 2 “yandaş” hastalığı olan kişilere cerrahi yöntemler uygulandığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Uygulanan çeşitli cerrahi yöntemlerde komplikasyon oluşma riskleri oldukça az. Ölüm oranları mideye bant takılması yönteminde binde 1, mide küçültme yani by-pass yönteminde ise binde 5. Türkiye'de mideye kelepçe takma yöntemi olarak bilinen bant yöntemi daha yaygın. Bant kötü bir yöntem değil çok yiyen ve yandaş hastalığı olmayan insanlar için iyi sonuçlar alınabiliyor. Ama yandaş hastalığı olanlarda bu yöntemin çok iyi sonuç verdiğini söyleyemeyiz. Bu anlamda Belçika'da ve diğer ülkelerde banttan by-pass yöntemine bir akım var diyebiliriz. By-passın diğer yönteme göre birkaç avantajı var. Hem toplam kilo verme açısından hem kilonun korunması açısından hem de kişinin sosyal faaliyetlere katılabilmesi açısından daha olumlu sonuçları olduğunu biliyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder